"Elde var bir" kadınları

Hepimiz Öyle Bir Geçer Zaman Ki'yi izlerken sinir krizleri geçirdik. Ali hala Cemile üstünde hakkı olduğunu düşünüyor, işine taş koyuyor, duygusal bir yakınlaşmanın ihtimaline bile tahammül edemeyip adam dövüyor falan filan. Hadi Cemile haysiyetli hatun,gururlu hatun da ya gerçek hayattaki örnekler? En basitinden bir Ferdi Tayfur var önümüzde. Hafızalarınıza balık ekmek yedireyim; Ferdi Tayfur başka bir kadınla ilişkisi olduğu ve ondan bir çocuğu olduğu için 40 yıllık eşi Necla Nazır'dan ayrıldı sonra dedik ki herhal bu yeni kadınla şeeetcek am haaayır o gitti ilk ve tek resmi nikahlı eşine döndü. Size pembe bir mutluluk tablosu çizmeyi çok isterdim ama ilk eşi o işin içindeyken tablo maviden çok erkek egosu siyahı oluyor.

"Kalan ömrümü seninle geçirmek istiyorum" demiş adam 36 yıl sonra dönmüş yuvasına. O arada kadın ne yaptı dersiniz? Evlendi mi? Hayır! Mutlu oldu mu? Hayır! 36 yıl yani çoğumuzun toplam dünyada kaldığı süreden daha fazla bir süre oturdu ve bekledi. Belki kendisi bile bu dönüşü zafer olarak algılamış olabilir,sabreden derviş olarak görüyor olabilir ama bir ömür harcadığı ve o ömürü boşa geçirdiği gerçeğini hiçbir komşu alkışı değiştiremez.

Dizide gördüğümüz durum da bundan çok farklı değil, zihniyet aynı. Ali; "Burası Türkiye,sen yoluna ben yoluma olmaz" diyor aslında haklı yani eski eşini ve çocularını madur etmemek hala onun görevi ancak "Sen çalışma ben sana para veririm"le,"O adamla görüşmeyeceksin"le olmaz bu işler.

Bir de balıkçının ilgisinden sonra kalkıp "Arkamdan iş çeviriyor şerefsizler" dedi bu adam. Karısı evde onu beklerken,çocuklarını büyütürken karısını aldatan,sevgilisiyle alemler yapan adam boşanan karısının biriyle görüşüyor olmasına "şerefsizlik" diyor yani.

Bir de mahalle baskısı dedikodu sayfası var tabii Kadın çalışıyormuş, çocuklarının rıskını çıkarıyormuş, kendi ayaklarının üstünde duruyormuş kimse inanmaz,ilgilenmez. Açlıktan ölseler dönüp bakmayacak insanlar kadının yanında bir erkek gördüğü anda dikkat kesilir,duyarlılık damarı kabarır ve başlatır kaynatmaya. Size ne ulan size ne? Hadi o dönem böyle şeyler kanuni olarak bile yasak -Zina yasakmış efenim- ama bu zihniyet bi dönem dizisinde kalma ve bize nostaji yaşatan bir durum değil ki hala var olan hasetlik. Açın bakın Sabah gazetesine her gün Defne Joy ile ilgili başka bir haber; Sevişmemişler öpüşmüşler, kanında 133 promil alkol var, Kerem evli olduğunu bilmiyordu vs vs vs... Halaa ya haaaalaa!

Neyse konumuz "Elde var bir" kadınları. Bunlar erkeklerine bir köpek edasıyla sadıktırlar. 20 yıl beklerler, 30 yıl beklerler hatta sen acele etme o 40 yıl bile bekler,koymaz! Akıp giden hayatın farkında bile olmaz. Kocasının eve geleceği, ona yemekler yapacağı, ayaklarını yıkayacağı günlerin hayali ve ümitleriyle yaşarlar. Bu arada başka birini sevmez, görmez, farketmez bile. Kocası ise o sırada muhtemelen karısını tercih ettiği kadınla ya da karısını tercih ettiği kadına tercih ettiği kadınladır.

Hee bi de herif döndüyse kesin sağlam dönmemiştir. Ya elden ayaktan düşmüştür, ya sürekli bir hastalığı başlamıştır, ya bakıma muhtaçtır, ya parası suyunu çekmiştir, ya metreslerinden biri bunu terketmiştir falan. Kesin fiziksel ya da ruhsal bir yarası vardır yoksa hayatta dönmez bunlar evlerine.

İşin özü; Var böyle insanlar aga bekleten erkekler ne kadar suçluysa bekleyen kadınlar da o kadar suçludur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Güçlü Kadın Şarkıları