Folklore: Taylor Swift'in Karantinada Canı Çok Sıkılmış



Bütün dünya insanları olarak eve kapandığımız bir sosyal izolasyon dönemini hafif hafif geride bırakmaya başladık. Bu dönem pek çok sanatçı "Evde Kalın" mesajları verdi, yardım kampanyalarında yer aldı ve moral konserlerine katıldı.

Taylor Swift de ilk günden beri bilinçlendirmeye çalışanlardan birisi oldu. Lover albümünün bütün turnesini iptal etti ve 2020 yılında konser vermeyeceğini duyurdu. 

Lover albümü 23 Ağustos 2019 tarihinde çıkmıştı ve bu albüm için Lover Fest adında büyük bir turne planlanıyordu. Single çalışmaları yılın başlarında çıkmaya başladı, albüme büyük bir PR kampanyası yapıldı, easter egg'ler muhteşem klipler derken yeni single ve klip gelmeye yakın corona patladı. Açıkçası biz bu sene yaşanmamış gibi yapıp 2021 yılında Lover Fest ile bu sürecin devam edeceğine inanıyorduk ama Taylor Swift bu sefer tam tersi bir yöntemle hiçbir single, haber, uyarı vs. olmadan, hiçbir beklenti yaratmadan, albümün çıkmasından 1 gün önce yeni albümünü duyurdu.

Şimdi zaten önceki albümünün üzerinden daha bir sene geçmemiş,18 şarkılık bir albüm yapmış birisi "Yeni albüm yaptım bebeklerim" dediğinde 4-5 şarkılık bir şey bekleriz en fazla ama ııııh hatun tam 16 şarkılık yepyeni bir albüm yaptı.


Ben tam bir albüm dinleyicisiyim, playlistler yerine albüm dinlemeyi daha çok seviyorum ama maalesef bu, bu dönemde çok zevkli bir hobi değil. Sanatçılar artık albümler yerine yılda iki single çıkartmayı tercih ediyorlar. Çıkan albümlerin ise bir bütünlüğü çok fazla olmuyor. Baştan sona bir hikaye anlatan, belirli bir temada olan albümler artık çok fazla yok. Bu yüzden Folklore uzun zamandır aradığım bir şeyi sundu.

Lover güzel albüm müydü? Güzel şarkıları olan bir albümdü ama bahsettiğim bütünlük Lover'da çok fazla yoktu. Miss Americana and the Heartbreak Prince ile ME! aynı albümde olamaz. raputation şahane bir albümdü ama yaratılan karanlık hava aslında albümde o kadar da yoktu ancak baştan sonra birbiriyle bağdaşan bir temada mıydı? Kesinlikle. 1989 ve Red albümleri için de aynı şey geçerli baştan sona ritmi değişse de duygusu aynı olan şarkılar. Aynı hikayenin farklı zamanları ya da tarafları. Bunu bir tek Lover albümünde tutturamamıştı ya da Lover benim için fazla eğlenceli ve romantikti, bilmiyorum ama en kötü albümlerinden birisiydi, tabii Taylor Swift standartlarından bahsediyorum, başka bir sanatçının en muhteşem eseri olabilecek bir albümdü gayet. 

Folklore albümü ise 16 şarkılık uzun bir albümden ziyade 1 saatlik bir şarkı gibi. Bu "Şarkıların hepsi birbirine benziyor." anlamına gelmiyor, her ne kadar olumsuz bir şeymiş gibi dursa da aslında bir albümde bunu yapmak çok daha zor. Ara ara ritim kazanan, ara ara başkasının gözünden bakan, ara ara durağanlaşan ama birbiriyle çelişmeyen şahane bir albüm. Şarkıların sıralamasını karışık dinleseniz bile hala bir bütünlük oluşturmaya devam ediyorlar.

16 şarkıyı tek tek incelemem mümkün değil, hala hepsini aynı özenle dinlediğimi de söyleyemem. Bazılarına o kadar taktım ki dönüp dönüp onları dinliyorum.

Önce favorilerimi albüm şarkı sırasıyla sayayım: the 1, cardigan, exile, my tears ricochet, seven, august, this is me trying, illicit affairs, invisible string, betty, hoax.

Burada olmayan şarkılarla ilgili minik minik bir şeyler söyleyeyim;
the last great american dynasty: Sözleri güzel ama beni yakalayan bir hikayeye sahip değil.
mirrorball: Benim için fazla romantik.
mad woman: Mesajın etkileyiciliğine rağmen müzikal olarak aynı etkiyi yaratmıyor. Aynı sorun The Man'de de vardı, Taylor'ın elinde çok daha büyük etki yaratabilecek muhteşem mesajlar nedense sonucunda o kadar güçlü olmuyorlar. Bunu şu ana kadar sadece You Need to Calm Down ile aşabildi. 
epiphany ve peace: Albümün sonlarında yer aldıkları için çok sık dinlemedim henüz betty ve hoax'ın yarattığı etkiyi yaratmadıkları için geride kaldılar.

Albümdeki favori şarkım kesinlikle exile. Albümü ilk dinlememde bir yandan sözleri açıp okurken en etkilendiğim şarkı sözleri exile'a aitti. Zaten bu şarkı yüzünden de albümü bir kerede baştan sona bitiremedim. Bir sonraki şarkıya geçiyor, dönüyorum. Albümün ortalarına geliyor bir daha dinliyorum.

Albümle ilgili genel olarak söyleyebileceğim ilk şey şarkı sözlerinin muhteşemliği. Anadili İngilizce olanların bile anlamakta zorlandığı bir dil kullanmış bu sefer. Derdi anlaşılmaktan çok kendisini istediği şekilde anlatmak. Hayatımda ilk kez gördüğüm kelimeler var şarkı sözlerinde ve ben tek değilim. Biraz daha Shakespeare düzeyinde, sanatsal değeri daha yüksek bir albüm olmuş. Bu albüm çok sevilir mi eder mi diye düşünmedim değil açıkçası hele ki Lover'dan sonra çok çok ağır bir albüm hem sözleriyle hem de müzikalitesiyle. Daha geniş kitlelerin sevebileceği, radyo dostu şarkılar ve hitler barındıran bir albümden ziyade sanatsal ve kendi kendine bir meydan okuma albümü gibi. Peki ben bunları düşünürken ne oldu? Billboard tarihine geçti. Aynı anda hem şarkısı hem albümü #1 olan ilk sanatçı olarak tarihteki yerini aldı. Bunun yanı sıra albümdeki bütün şarkılar (Evet, 16 şarkının hepsi) şu an Billboard The Hot 100 Chart listesinde yer alıyor. 

#1 Cardigan
#4 The 1
#6 Exile
#13 The Last Great American Dynasty
#16 My Tears Ricochet
#23 August
#26 Mirrorball
#35 Seven
#37 Invisible String
#39 This Is Me Trying
#42 Betty
#44 Illicit Affairs
#47 Mad Woman
#57 Epiphany
#58 Peace
#71 Hoax

Albümün tamamının karantinada mı çıktığını bilmiyoruz, bazı şarkılar sanki diğer albümlere giremeyenlerden seçilmiş gibi ama tekrar elden geçirildikleri de belli. İlginç bir şekilde bir kaç ayda, hiç hazırlık yapmadan, promosyon çalışması yapmadan, hatta duyuru bile yapmadan çıkarttığı albümle böyle bir başarı yakalamak... Helal olsun diyelim. Biz karantinada film bile izleyemezken ☺




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Güçlü Kadın Şarkıları