Bizim Feministlik Hala Geçerli mi Hocam?


Twitter'a bayılıyorum, her gün kendinizle ilgili farklı bir şey öğrenebiliyorsunuz. "Şunu yapmayan da kendine kadınım demesin"lerle cinsiyetiniz hakkında doğru bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Bugün de öğrendik ki bizim feminizm düşmüş.

Annesi ülkenin önde gelen kadın hakları aktivistlerinden olan ve kendisi de yıllardır duruşuyla annesinin izinden giden Hazal Kaya dün akşam 5 yıldır birlikte olduğu sevgilisiyle evlendi. Bu evlilik dönüp dolaşıp bizim başımızı yardı. Meğer evlenince bizim feministlik düşüyormuş ya!!! Biz de saf saf kendimizi hala feminist sanalım.

Resmi olarak evli olmadığım için kendimi son feminist yılımın tadını çıkarmaya adamıştım ki oooooo meğer bizim feminizm baştan geçersizmiş çünkü yemek yapıyorum. Bir feminist nasssssıl olur da sevgilisinin, eşinin hatta ne eşi KOCASININ önüne yemek koyabilir bu kadın haklarına falan aşırı ters bir durum. İşte biz de feminizmi mutfakta yemiş bulunduk. Yaptığım harika yemeklerin başıma böyle işler açacağını bilemedim tabii ben, saf saf yaptım yemekleri.

Hayır şimdi temizlik falan da yapıyorum, çok iyi veya iddialı değilim bu konuda. Yaptığımda en alasını yaparım o ayrı ama tembel olduğum için genelde o işe bir türlü başlayamıyorum. Temizlikten biraz yırtmış olabilirim, oradan kalan 2-3 gram feminizmim var, artık onlarla idare etmem lazım ama o kalanı da işsiz olduğum için harcamış bulunuyorum. Sonuçta eve ekmeği evimin direği canım sevgilim getiriyor, ekonomik özgürlüğüm yok. İş bulana kadar elimdeki feminizmden de oldum.

Seneye evleneceğim için zaten artık feministliğim komple düşüyor. Şimdiden anti-feminist hayatıma alışmam lazım sonuçta yıllardır bütün düşünce şeklin buna göre oluşmuş, zorlanır insan. Hazırlık olarak öncelikle feminist gündem haber hesaplarını takipten çıkmam lazım, önüme düşen taciz/tecavüz/kadın cinayeti haberlerinin altına da "O saatte orada ne işi varmış?" gibi yorumlar yazmakla başlayayım. Kalan bekar ve 2 gramlık feminist günlerimin tadını çıkartayım bari.

SİZ FEMİNİZMİ NE ZANNEDİYORSANIZ, KESİNLİKLE O DEĞİL


Şaka yapıyorsunuz sanıyordum da bu konudaki aşırı ciddiyetiniz bir gülme yaratıyor insanda. Evlenince feministliğin düşmesi mi? Baya baya "Feminizm kocayı bulana kadar." diyorsunuz yani. Hem feminist hem evli/ilişkide olmak mümkün. Feminizm bütün erkeklerden ölümüne nefret etmek demek değil emin olun çoğu erkekten daha anti-feminist erkek yalakası kadınlar var. Şule Çet'in daha dün görülen davasında çoğu erkek avukatın savunmasındaki söylemleri eleştirirken aynı yorumları inanarak yazan kadınlar var. Feminizm bir cinsiyet bölünmesi değil, her kadın random feminist doğmuyor, her erkek de sapına kadar eril değil. Feminizm cinsiyet eşitliği hatta benim ve çoğu benim gibi düşünen için cinsiyetsizlik. Toplumsal cinsiyet rollerine karşı çıkalım derken işin bokunu çıkartmazsanız amacına da ulaşabilecek bir düşünce.

Temizlik yapmak, yemek yapmak, evlenmek kadının düşüncesini değiştirmez, feministliğini değiştirmez. Siz kadının bunları yapmasına mı karşısınız yoksa kadının tek görevi bunlar görenlere mi? Bir ev içinde yaşayan iki insanız tabii ki ben de bu evin sorumluluklarını yapmalıyım. Kalkıp erkeklere bunu söylerken sizin amacınız bütün işi erkeklere yıkmak mıydı? Ben eşit olmaya çalışıyoruz sanıyordum. 

Feminizme uygun ilişki/evlilik inanın düşündüğünüz kadar zor değil. İki kişi arasında, bir evde cinsiyet eşitliğin sağlanacağına inanmayıp toplumda bunun gerçekleşeceğini düşünmeniz saçmalık. Demek ki siz aslında toplumda da bunun yerleşebileceğine gram inanmıyorsunuz. Eee oturduğunuz yerden insanlara sallayarak feminizm kasmak daha boş bir iş değil mi? Cinsiyet eşitliğinde ve cinsiyetsizlikte erkekleri dışarıda bırakarak başarılı olacağınıza inanıyor olamazsınız zaten. Ev işleri dediğiniz zıkkımın bütün yapılacakları bellidir, iki kişi olarak bunları bölüşmek, ilişki içinde kişisel haklarını korumak, iki tarafın da birbirine cinsiyeti üzerinden rol ve görev yüklememesi size baya ütopik geliyor olabilir o yüzden bir feminist evlendiğinde şoklardan şoka giriyorsunuz muhtemelen de sizin beceremediğiniz ya da hiç yaşamadığınız eşitlikçi ilişkinin yargısını biz neden çekelim? Şey mi zannediyorsunuz bizim sevgililerimiz, eşlerimiz her gün ağzımızı burnumuzu kırıyor, evin bütün işlerini biz yapıyoruz, zorla döve döve yemek yaptırıyorlar, kıyafetlerimize falan karışıyorlar, arkadaşlarımızla ilişkilerimizi bitiriyorlar, karşı cinsle göz ucu temasımız bile yok, eve gelme saatlerimize falan hep onlar karar veriyor sonra da gelip feministiz diyoruz. Evlilik böyle bir şey değil lan.



Sonra olay buradan "LGBT'ler evlenemiyor, siz de evlenmeyin"e geldi. Ulan ben ne alaka? Evlenme kotası var da biz evlendiğimiz için mi sıra size gelmiyor? Sizin evlenememenizle bizim gram alakamız yok. Bana kalsaydı ben de sizin evlenebiliyor olmanızdan yanayım. Evliliğin getirdiği haklardan, resmiyetten ya da evlilik kurumu ile ilgili istediğiniz şeyler her nelerse hepsinden eşit olarak faydalanabiliyor olmanızı inanın çok isterim ama maalesef kimse bana sormuyor. Bu konuda yapabileceğim şeyler de sizin yapabileceklerinizden daha fazlası değil. Bir kampanya başlatılır, bir yürüyüş olur ya da buna benzer bir şekilde talebinizi dile getirirseniz yanınızda yer almaktan büyük mutluluk duyarım ama istediğinizi yapıp evlenmezsek bile bunun size herhangi bir faydası olmuyor maalesef. Şimdi bunu dediğimde de "Sen kimsin ki desteğin önemli olsun" diyen çıkacak işte ben de onu diyorum, ben kimim ki evlenmemem size fayda sağlayacak?

Neyse ben akşam sevgilimi önce bir güzel dövüp sonra bulaşık yıkatayım, ardından eşyalarını kapının önüne koyup ilişkimi sonlandırayım çünkü görünen o ki başka türlü feminist kalamıyorum. Sevgilimden boşalan kadroya kedi atamaları başlamıştır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Güçlü Kadın Şarkıları