YOU: Yanlışlıkla Likelamayan Gerçek Stalkerların Hikayesi

İnternette izleyip beğenenlerin aşırı övgüsüne maruz kaldığım Netflix'in yeni dizisi YOU'ya sırf bu merakla başladım. Dizinin konusundan beklediğimle izlediğim arasında ise dağlar kadar fark vardı. Beğendiğim pek çok ayrıntısı içinde sanırım en çok romantik bir hikayenin suç hikayesine dönüşmesine bayıldım.

Stalkerlar, sosyal medya, teşhirciliğimiz ve sonuçları...

Öncelikle diziyi izlemeyenler için spoilersız mini bir özet geçeyim; Joe, bir kitapçının müdürü ve bir gün kendisinden kitap almaya gelen Beck'e kafayı takıp sosyal medya hesaplarıyla onu evinden günlük programına kadar takip ediyor. Beck'i, arkadaşlarını, sevgilisini... İş bir aşamadan sonra da baya bir karmaşıklaşıyor. Spoiler vermek istemediğim için sadece tehlikeli bir hal aldığını söyleyeyim yeter.

Diziyi izlerken hatırladığım bir stalker hikayemle başlayayım. O zaman bu bana çok korkunç gelmemişti, fazla mı salağım? Bir gün Taksim'deki bir mekanda konser izlemeye gittim, mekana girdiğimde de 4sq'dan yer bildirimi yaptım. Yaklaşık yarım saat sonra birisi bu yer bildirimini görüp konsere geldi ve benimle tanışmak istedi. Yanımda arkadaşlarım falan da olunca fazla uzatmadan gitti, bu herifi de bir daha görmedim. O gün için "Abaza herhalde" diye geçtiğimiz hikaye diziyi izledikten sonra korkutucu bir anıya evrildi çünkü çok hızlı adapte olduğumuz sosyal medya kullanımının hala kendisine has ahlak kuralları, sınırları oluşmuş değil. Bunları oluşturamayacak kadar hızlı daldık çünkü. Mesela birinin girip aynı anda Instagram'dan bütün fotoğraflarınızı beğenmesi ürkütücü, Twitter'dan yazdığınız her tweeti anında favlaması ürkütücü, belirli bir samimiyet içinde olmadığınız birinin her tweetinize alakalı alakasız mention atması ürkütücü, yer bildiriminizi görüp sizin olduğunuz mekana gelmesi ürkütücü. Erkeklerin yolda yürürken karşısından gelen bir kadına açıp aletini göstermesi kanuni olarak yasak ancak sosyal medyada özel mesajla ya da direkt mentionla, profil fotoğrafıyla kalkıp aletini sergileyebiliyor hala.

İş bizim tarafımıza geçtiğindeyse aşırı teşhirci olduğumuz kesin. Beni 3 ay Twitter'dan düzenli takip eden biri hakkımda anamdan babamdan çok şey öğrenebilir. Instakolikler için de durum aynı, hatta daha da kötü.

Yani sağlam bir stalkerımız olsa Joe gibi, zerre güvende değiliz. Kendimizi Beck'in yerinde bulmamamız için hiçbir sebep yok. Kaldı ki kendisine günde binlerce mesaj atan, engellediğinde farklı hesaplarla tekrar tekrar deneyen, tehdit eden, taciz eden hesaplar için en ufak bir yasal yaptırım hala yok. Bu konuda en net hatırladığım hikaye Aylin Aslım'ın 3-4 sene belalısı olarak dolanan Cenk adındaki gençtir mesela. Engelledikçe hesap açtı, hesap kapatıldıkça açmaya devam etti, telefon numarasına kadar buldu, tweetler hayranlıkla başlayıp karşılık alamayınca ağır hakaretlere dönüştü ancak hakimin babacanlığıyla kapandı. Habere buradan ulaşabilirsiniz.

Ünlülerin sapık stalkerları alışık olmadığımız bir hadise değil, böyle binlerce örnek de bulabiliriz ve artık sosyal medyayla hepimiz birer sapık stalker sahibi olabiliriz. Sadece aşk dürtüsü olması bile gerekmiyor, attığınız bir tweetteki fikrinizi beğenmemiş bile olabilir.

Peki aşk adına yapılan stalkerlıkları ne aşamaya kadar mazur görebiliriz? Ne aşamaya kadar romantik sayılmaya devam eder? Tesadüfi karşılaşma ayarlamak sapıklık mı romantiklik mi? Bunun kararını verebilecek tek kişi buna maruz kalan taraf. Hoşuna gittiği aşamaya kadar romantik, rahatsız olduğu anda taciz. Yok öyle "Yakışıklı biri yapsaydı hoşuna giderdi ama." diye tip mağduriyetine yatmak.

Sonuç olarak diziye de bağlarsak Netflix'in şimdiye kadar izlediğim en etkileyici dizilerinden birisi olmuş. İzlerken empati yapabildiğim, içine girebildiğim işleri ekstra seviyorum ve dizi ne kadar abartırsa abartsın sizi imkansızlık noktasına götürmüyor, olabileceğine de ikna ediyor. İşin sosyal medya kullanımı tarafına gelirsek de teşhirciliğimizi kabul etmek bir yana kurduğum en güzel arkadaşlıkların sosyal medya ya da internet üzerinden olduğunu da ekleyip konuyu kendi açımdan kapatıyorum. Siz yine de dikkatli olun.