“Eşcinsel değil feminenim”

Hayallerim yıkıldı ey okur. Bunca yıl “İbne lan bu” dediğimiz Kuşum Aydın meğersenem sadece feminenmiş. Yıllardır sabah programlarıyla bacımız olan Aydın’ın bu açıklamasına en çok izleyici teyzeler üzülmüştür herhalde.
Hatırlıyorum da benim babaannem de çok severdi Aydın’ı, severdi de “kızım” diye severdi :) Kendisi zaten matrak bir hatundu hey gidi günler.
Haberin altındaki yorumlardan biridir aslında bu yazının yazılma sebebi yoksa Kuşum Aydın gaymiş,maçoymuş umrumda değil,bulaşmam.
Özellikle erkek kuaförlerinde çok fazla olan,kadına güven vermek için yaratılan bir gay havası vardır. “Bizden zarar gelmez bacım” mesajı maço bir ağızda Tevacüzcü Coşkun havası yaratırken gay bir ağızda tam onikiden vurur. Kadınlar da kendini salıverir,rahattır falan. Bu taktiği keşfeden bir kısım erkek de aynısını arkadaşları üstünde uygular ama bu sefer açık kapı bırakarak. Gay olduğunu sandığı erkek arkadaşına herşeyini anlatır, yanında rahattır falan sonra “Süpriiiiz gay değilim ben seni de çok seviyorum” diyiverir ee kız nerden bulcam bu kadar iyi anlaştığım anlayışlı bir sevgili diye düşünür ve kollarına atılıverir.
Erkeklerin çoğu kızlara yaklaşmak için bu yolu kullanır,yalan değil ama bir de tam tersi vardır, o da insanı bitirir. Bir adamla tanışıyorsunuz,birlikte vakit geçiriyorsunuz,çok eğleniyorsunuz,şahane anlaşıyorsunuz işin ateşi biraz daha yükselince gay olduğunu öğreniyorsunuz,yıkılıyorsunuz. Şükür daha başıma gelmedi böylesi :) Ama çevrede bir iki örnek,dizilerdeki komedi unsuru falan derken böyle birşey var arkadaş diyorsunuz.
Hatunlar olarak iki ateş arasındayız gay sandığımız bacımız erkek olabilir, çok hoşlandığımız  erkek gay olabilir.
Bir de çok meraklıyız ya gay mi diye kafa yorduğumuz erkekler var; Lopus İsmail ise şuan bu merak listesinde en tepede. Facebook’a koyduğu klibi ile “duşta şarkı söyleme” gibi bir moda yarattı. Daha sonra okuduğu şiirle şüpheleri uyandırdı. Alınmış kaşları, babyface hali, kırık konuşmasıyla sadece videosuyla değil bu merak uyandıran soruyla da pirim yapıyor kendisi.

Belki öyle,belki değil bilinmez ama piyasaya girmeye çalışan erkekler de bu gay ayağını çok kullanıyor. Çıkıp eşcinselim,değilim diyen yok sürekli bir merak havası. Kendilerine kitle edinmek için iki yolları var; Ulaşılmaz,olağanüstü yakışıklı bir erkek kıvamında hatunları tavlamak,gay ayağına teyzelerin, ninelerin, dertlilerin bacısı olmak. Erkekler her iki durumda da tav olurlar :)
Peki gerçekten eşcinsel olan insanlar bundan nasıl etkileniyor? Aslında bence onların işine gelir zira bunlar halkı bu tercihe karşı yumuşatıyor gibi geliyor bana. Eski toprak teyzelerin Aydın’ı bu kadar sevmesi biraz da bu konuda yumuşamaları anlamına geliyor bence ancak erkekler için durum kötü. Sürekli bunları gören biri daha da homofobik olabilir çünkü bu gay mi değil mi belli olmayan halleri, hay bunun gibi erkek olmaz olsun düşünceleri falan bu işe daha da katı bakmalarını sağlıyor. Bugün İbrahim Tatlıses gayim desin biter kesinlikle. O kitlesi falanı filanı dağılır. Eşcinsel bir futbol hakemi bile olay yarattı bizde. Adam söyleyene kadar ya da bir şekilde ortaya çıkana kadar adamın hakemliğine laf eden yoktu. Hem bir stad dolusu adam “İbne hakem,ibne hakem” diye bağırıyor,bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş değil mi :) Bunun yanı sıra “Futbolcular arasında var mıdır?” gibi bir soru da yıllardır bu beyinlerin kafasında. Sanki bir virüs,bir hastalıkmış gibi kimde var kimde yok bilinsin istenir,açıklayanın önüne etiket olur(eşcinsel şarkıcı,eşcinsel futbolcu şeklinde), ortalık yıkılır hatta. Fransa’nın cumhurbaşkanının gay olduğu iddia edilmiş, bu olan Fransa’dan çok buraları karıştırmıştı. Adamın bizimle alakası bile yok bize ne onu da anlamamıştım.
Sonuç olarak şöyle ki; gayler ya da gay imajı verenler bu ülkede çok seviliyor ama eşcinsellik sevilmiyor öyle bir tuhaflık işte.