Kolay değil en son Ağustos’da izlemiş olmak, hele ki aylardan Ekim gelmişse. Hergün konuşsak da dertleşsek de albümü baştan sona 3-4 kere dinlesem de onu canlı izlemenin tadını veremiyor bana hiçbirşey. Konser haberi 8 Ekim’de bizzat Cenk abi tarafından veriliyor, hemen siteye haber veriliyor, heycan basıyor, gün sayılıyor. Konsere kadar afişler, bannerlar yapıyoruz, ben saniye başı etkinliği, klipleri falan paylaşıyorum, Facebook kilit noktasına geliyor :) O günler nasıl geçti anlatamam her takvime baktığımda “Geliyor Kıvıl”, “Az kaldı Kıvıl” diyorum kendi kendime…Herkeslere haber veriyorum bir yandan da, Sinan’ın doğum günü o gün, bana “Birşeyler yapalım” diyor, konsere gidicem gel diyorum. Sinan “Konserine gidicez bir bakalım neymiş” diyor bir iki klibi izliyor o gün akşam geldiğimde Cenk Han hastası olmuştu, virüs gibi bir kere girdi mi çıkmaz kandan, dinlediğinizde o virüse kapılmamanız mümkün değil (Adam gibi müziğe bağışıklığınız varsa orası ayrı). Konserden 1-2 gün önce...