Hayat o kadar renkli, o kadar çeşit dolu ki insan türü bile sınırsız. Kimisi var Pollyanna sikmişçesine iyimser, kimisi var içine tilki kaçmışçasına kurnaz. Hepsini anlarım, hepsine eyvallahım var da şu başkalarının mutsuzluğunu kendi başarısı görenleri oldum olası anlamadım. Benim blog genelde günlük hayatımdan uzak; tespitler, filmler, kitaplar,güncel olaylar falan odaklı yazılarla doluydu. Bir iki gündür sıkıntı ve düzeltmelerle fazla girdim günlük hayata da bundan duyduğum derin pişmanlık değil konum ki öyle bir pişmanlığım da yok. Site benim, yazdığım hayat benim kime ne. Yorumları falan sürekli takip eden, aman kim ne yazmış diye bekleyen biri değilim. Yazarım bir sonraki yazıya kadar ya da aklıma gelen bir yazıyı paylaşmak için girene kadar bir daha girmem. Bilgisayar başında yorum bekleyen embesil bloggerlardan değilim çok şükür laki bugün dikkat ettim de bilgisayar başında benim yazı yazmamı bekleyen bir embesil mevcut. İsmini vermek istemeyen izleyici kendisi. Şaşırttı beni, ...