Gerilimi sevmiyorum

KPSS ve ALES'de kopya skandalı daha unutulmuş değilken YGS'de şifre skandalı patlak verdi. Matematik gibi ortalaması 7.5 neti aşmayan ve bu yüzden de her fakülte bölümü için kaymak puan denilen sınavda şifreleme yapıldı, artık öyle maillerle cevapları yollamak falan yok. Şifre skandalı üzerine haklı olarak liseliler eyleme gitti. "Liseliler Haklı" adı altında bu yollardan geçmiş ama kardeşlerini unutmamış bir destek platformu oluşturuldu. 1.711.254 adayın başvurduğu sınavın eylemine bin-iki bin kişi katıldı. Bu katılanlar arasında destek platformundan olanları da düşünürsek en kalabalık nüfusa sahip bir ilde daha fazla katılım olması gerekirdi. Görünen o ki gençler haklarını aramak yerine ikinci sınava hazırlanma telaşında, hakları da var. Hayatları boyunca sınavdan babayı alırlarsa bir bok olamayacaklarına inanmışlar.


Levent Kazak yönetimindeki Heberler, ÖSYM başkanına seslendi. Değindikleri nokta; Bu kadar gencin geleceği ile oynamanın kanunen kabul edilen bütün kanun dışı davranışların da üstünde olduğuydu, doğruydu da. Bu gençlerin geleceği, onların çocuklarının geleceği her şeyleri bir şifreleme ve kayırmayla yerle bir edilmişti.

ÖSYM başkanının "Yok ya şifre falan, valla bak, yeminlen" açıklaması bütün AKP'lileri ve yandaşlarını olağanüstü bir şekilde tatmin etti, biz olmadık. Sonra aynı ÖSYM başkanı adaylara yolladığı mektupta "Sehven" yani "Yanlışlıkla olmuş, bilgisayar programının hatası" dedi, Ali Nesin'in bu açıklamadan önce söylediği; "Bilerek de olsa beceriksizlikle de olsa istifa etmeli." sözü gerçek oldu. Sehven kelimesini şahsen ben ilk kez duydum. Bu kadar "Tatmin oldum" açıklaması da düşünülürse o Sehven bana Şehven gibi geldi. Şehven tatmin oldular, hamdolsun.

Liseliler bu haksızlığa karşı koymak için en doğal haklarını kullanıp eylem yaptılar. Ses getirdi mi? Sanmam. Gerekli katılım var mıydı? Hiç yoktu. Ancak yaptılar.

Peki bu ülkenin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan ne dedi bu eylem için? "Karşılarına 5bin,10bin genç koyarız ama gerilimden yana değiliz." Merak ettim acaba haksızlığa uğradıkları için eyleme giden gençlerin karşılarına hangi gençleri koyacaklar? 5bin,10 bin gibi bir rakam verdi. Kim bu gençler? Bugün YGS'de kayırılan, yarın LGS'de, KPSS'de, ALES'de kayırılacak olan gençler mi? Bu 5bin-10bin genç kendileri kayırıldığı için içleri rahat olan, keyifleri yerinde olan, yarın öbür gün makamlara yerleşecek olan gençler mi? Bu gençler vicdanları sızlamadan binlerce kişinin geleceğini yok sayarak kazandıkları başarının(!) karşılığında AKP ve Gülen'lerin kulu köpeği olacak gençler mi?

Bugün bir sınavla kayrılıp öne geçirilen ve bundan herhangi bir pişmanlık, vicdan azabı duymayan bu gençler yarın öbür gün kollanarak üst makamlara geldiğinde hangi olay karşısında vicdanlarının susturulmuş sesini dinleyecek ve hangi kesime adalet gösterecektir?

AKP bir nesil yetiştiriyor, onları bugünden besliyor, bir pavyon sahibi gibi bu gençlerin önüne senet olarak YGS kitapçığını atıyor. Bunu babasının hayrına yapmadığı ve daha sonra bu gençleri kullanacağı da ortada. Anlaşılan gençlerin ilk görevleri hakkını arayan arkadaşlarının karşısına dikilmek ancak bu görev ertelendi çünkü Recep Bey Gerilim sevmiyor.

Daha sonra hayırlı işlerde icraatlarınız olacaktır sevgili imamın gençleri, hiç merak etmeyin. Bugün girdiğiniz sınav boynunuza bağlanan bir tasma gün gelecek elbet birilerine havlayacaksınız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Güçlü Kadın Şarkıları