“Asla” erkekleri

Her kadının hayatında ‘bir daha asla aşık olmayacağım’ dediği anda giren mükemmel bir adam vardır. Hah işte, o adam olmaya çalışın beyler.”

Teori bir twitter kullanıcısından ve tweeti takiben patlayan retweet ile gözümün önüne geldi. (http://twitter.com/kendimdedegilim) hemen okuyup beğenip retweet yaptık tabi eşek değiliz ya. ancak üstüne düşünmeden de olmuyor, içimdeki Carrie Bradshaw durmuyor; i couldn’t help but wonder…
Daha dün Begüm, ben, Eşref oturuyoruz kasette, kızımız üzgün, kızımız ağlamaklı. Begüm’ün o hali aklıma sadece bir teoriyi getirdi; her kadın en az bir kere gereksiz bir erkek için ağlamıştır, istisnasız her kadın (tabii duygusuz, kalpsiz değilse ya da hayata adımını attığı anda hayatının aşkını bulmadıysa) bu teori aklıma gelince de bir kaç gün önce twitter’da okuduğum o tweet geldi birden aklıma; “Her kadının hayatında ‘bir daha aşık olmayacağım’ dediği anda giren mükemmel bir adam vardır.” ee bu da doğru hem de çok doğru.

Dönüp Eşref’e baktığımda daha da kanıtlanıyor bu teori. Onunla başlamadan daha bir gün önce Miraç’la oturup aşka tövbe içmiş, “Koy göte gitsin rahvan” felsefesini benimseyeceğimize söz vermiş, biralarımızı bu şevkle yudumlamıştık ki hayatıma mükemmel bir erkek girdi. Tam “T.A.K” mod on olmuş , aşkı gereksiz bulmuşken…

Bir döndüm geçmişe baktım başka kimler var böyle diye buldum bir kaç örnek daha. Sonra erkek arkadaşlarıma baktım onlarda da olmuş mu? aşka küstüklerinde şahane biri çıkmış mı karşılarına diye… Ve sonuç acı ama gerçek; yok öyle bir dünya. Bu teori sadece kadınlarda işlemekte!

Eee peki nasıl oluyor da aşkı hayatından çıkartmaya karar veren hatun kişi hayatının aşkıyla karşılaşıyor? Kanımca şu “Aşka yol verme, hayattan çıkartma” hadisesi beyin hücreleri ile dudak arasındaki bir reflex olmaktan öteye gidemiyor. Bir aşkın acısıyla diğerinin yolunu tıkama çabaları basit bir kendini geri çekme, sütten ağız yakıp yoğurdu üfleme çabaları. İçten gelen bir durum değil, içten gelen bir korunma değil, içten içe bir istek, bir arzu.

Hani klasik tabiriyle bükçe tercümesi çok başka bu “Aşk Yok” cümlesinin. Bükçe’si hemen karşıma biri çıksın, beni mutlu etsin, geri kalan herşeyi kafamda yok etsin, kendini hayatımın merkezine koysun.

Evet cümleler genelde dikkat ettiğiniz gibi karşıdan bir şeyler beklemece, ben yatayım o uğraşsın triplerinde ki zaten bu ilişkide kadının tarzı da böyle olacaktır. (istisnalar kaideyle sevişmez.) Elim değmişken neden böyle olduğunu da yazayım mı beyler? Bir önceki ilişkisinin berbat olmasından mütevellit sözde aşka küsen bu hanım kızımız takdir edersiniz ki bir sonraki aşkında önceki kadar kasmayacak, çabalamayacaktır başlarda. Her şeyi erkek tarafından bekleyecek, onun çabasını seyredecektir ancak bu ne tembellik ne de kendini kaptırmama hadisesidir; bu tamamen bir test aşamasıdır aslında. Niye? Önceki odunlar gibimisiniz yoksa gerçekten ilişki için çabalayacak güç ve istekte misiniz onu kontrol ediyor(uz).

Taktikler, sebepler, sonuçlar falan güzel.. Yazdım büyük de bir hizmet yaptım ama siz yine de “Asla aşık olmayacağım” dedirten değil, arkasından gelen mükemmel erkek olmaya çalışın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Güçlü Kadın Şarkıları