Ölüm burnunuzun dibinde

3D teknolojisi yavaş yavaş yayılmaya başladı sinemalarda. Daha önce Sevgililer Günü Katliamı da 3D formatında izleyicilere sunuldu ancak ben sinemada izlemedim ancak dün Son Durak 4′ü yerimizden fırlayacak,kaçacak kadar zevkli izledik.

Cuma günü(Hatta Perşembe 00.00 ilk seansdı) gösterime girdi film. Biz Levent Kanyon’da Cinebonus’da izledik. Daha önce Buz Devri 3′ü 3D izledik ama öyle çok da etkilenecek birşey bulamadık. Son Durak resmen 3Dye göre çekilmiş. Üstünüze gelen arabalar, burnunuzun dibinde dilini sallaya sallaya duran bir yılan, camlar, çiviler havada uçuşuyor,bu 3D en çok korku filmlerine yakışıyor.

Öncelikle Son Durak aslında korku filmi değil,psikolojik gerilim. Filmdeki korku öğesi kopan kafalardan falan ziyade ufak tefek dikkatsizlik serisinin sonucunda olacak olanlar. İnsan panik oluyor filmden çıktığında. “Şurdan yürüme,şuna basma,burdan geçme…” Filmin bir diğer özelliği de ikinci filmden itibaren efsane haline gelmiş giriş bölümü. Özellikle de kahramanımızın hayalindeki halleri.

Yine filmde klasikleşen karakterlerimiz var; “Götü başı kurtardım ötesi beni ilgilendirmez” diyen umursamaz,sinir bozucu bir yaratık, muhtemelen bu kişinin sevgilisi olan her boktan korkan bir kız,kazadan önce kendi kurtulan ama yanındakine sen kal dediği için pişmanlık duyan biri, herşeyi kabullenmiş üstelemeyen biri, herşeyi gören ve filmdeki kahramanlık görevini üstlenmeye çalışan esas karakterimiz ve bu kişinin sevgilisi.

İlk filmde uçak kazası, ikinci filmde otobanda zincirleme trafik kazası, üçüncü filmde lunaparkda korku treni kazasını işleyen ekip yeni filmde de özellikle Amerika ve Avrupa ülkelerinde en çok izlenen sporların başında gelen araba yarışı kazasını seçmiş.Seçtikleri konular ya zaten herkesin çok korktuğu şeyler(uçak,hız treni gibi) ya da günlük hayatın olağan parçalarından biri olan şeyler (trafik gibi) yani aslında bu kadar hayatın içinden konuları köpürtmelerinin nedeni korku etkisini daha da yükseltmek. Özellikle dördüncü filmin sonlarına doğru sinema salonu sahnelerinde salonda tırsmayan yoktu.

Filmde sevmediğim tek şey işaretler. Önceki filmlerde daha belirgin ve gerçekçi olan işaretler bu filmde çok tesadüfi zaten bu yüzden de kurtarılan olmadı. Özellikle bir önceki filmdeki işaretleri çok sevmiştim. Çekilen fotoğraflar kimin nasıl öleceğini söylüyordu,tek bir karede. Bu filmdeki işaretlerse çok,fazla ayrıntılı ve yeri,zamanı,kişiyi belli etmiyor. Görüntü olarak işaretler de şahane ama belirtmek lazım.

Serinin genel mesajını bu film de güzel vermiş ama konuda ve oyunculuklarda bir aksama yok. 4 film boyunca anlatılan; ölümden kaçamazsınız, hayat küçük tesadüfler serisi, acık önüne arkana bak dikkatli ol dürzük mesajlarını burnumun dibinde hissetmek süper oldu,evet

İmdb 7.3/10 vermiş ben de 8.5/10 verdim anlaşın artık siz.

Filmden bağımsız olarka şu 3D sinemaları ve filmleri çoğalsa da biz de iki kişi 30 tl ödemekten kurtulsak,yazık canım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Güçlü Kadın Şarkıları