Ex and the City

Her zaman 6 sezon içinde en sevdiğim bölüm olmuştur o bölüm Sex and the City’de; Ex and the city. Bilmeyenler için önce sözlükümsü birşey yapmak lazım tabi;

Mr. Big = Carrie’nin büyük aşkı. Bağlanma korkusu yüzünden ilişkileri sekteye uğrar,adam Paris’e yerleşmeye karar verir,Carrie “Ben de geleyim” der,adam istemez,ayrılırlar ve 3 ay sonra Paris’ten nişanlısı Nathasha ile döner.

Steve= Miranda’nın büyük aşkı,kendisi aynı zamanda ideal erkek listemdedir.

Şimdi ben bu bölümü ruh halim şuanki gibi olduğu her anda izlerim,güç verir.

Bölüm iki konuyu birden işlemekte,biz de işleyiverelim;

• Eski sevgiliyle dost olunur mu?

Neden olunmasın? Hayatının 1-2 ayını da olsa,1-2 yılını da olsa birlikte geçirdiğin insan sonuçta. Carrie’nin dediği gibi; “Hiç giymeyeceğimiz kıyafetleri saklarız ama eski sevgililerimizi atarız” Eğer kötü bir ayrılık yoksa,artık herşey iki taraf için de bitmişse,vıcık vıcık olmaması şartıyla tabii ki görüşülür. Aynı konu How I Met Your Mother’da da işlenmişti. Robin soruyordu; “Böyle durumda nasıl davranılır ki? Öpsen çok samimi,el sıksan çok resmi”

Peki konuşarak ayrılmışsanız,herkes de kendi yoluna gitmişse engel ne? Tabi bunun için iki tarafın da aşması lazım durumu.

Birini seviyorsun,ayrılıyorsun;sevgi nereye gidiyor?

• Neden o?

Bölümdeki esas konumuz bu; Neden o? Bağlanma sorunu yüzünden bıraktığınız adam bir kaç ay sonra nişanlı olarak dönerse tabii ki “Bende mi bir bokluk vardı” dersiniz haliyle. Filmin sonunda kızlar buna bir formül buluyorlar,söylemeyeyim süprizi kaçmasın ama sapına kadar desteklediğimi söylemek isterim.

Dünyada kızlar ikiye ayrılır; basit kızlar ve karmaşık kızlar